-
1 временно
geçici olarak* * *geçici olarak; bir süre için ( на время)вре́менно исполня́ющий обя́занности дире́ктора — müdür vekili
-
2 заказник
-
3 консервировать
konserve yapmak* * *несов.; сов. - законсерви́ровать1) ( bir şeyin) konservesi yapmakэ́ту ры́бу не консерви́руют — bu balığın konservesi yapılmaz
2) (предприятие и т. п.) geçici olarak kapatmak / durdurmak -
4 подменять
1) (sezdirmeden / gizlice) değiştirmek; yerine koymak / ikame etmekподмени́ть ка́рту (игральную) — kartı / kağıdı değiştirmek
-
5 temporally continuous process
French\ \ processus temporel continu; processus continu dans le tempsGerman\ \ zeitlich stetiger ProzeßDutch\ \ proces met continue tijdparameterItalian\ \ processo continuo temporaleSpanish\ \ proceso temporariamente continuoCatalan\ \ procés amb temps continuPortuguese\ \ processo temporariamente contínuoRomanian\ \ -Danish\ \ -Norwegian\ \ -Swedish\ \ tidskontinuerlig processGreek\ \ χρονικά συνεχή διαδικασίαFinnish\ \ ajallisesti jatkuva prosessiHungarian\ \ ideiglenesen folytonos folyamatTurkish\ \ geçici olarak sürekli süreç (proses)Estonian\ \ ajas pidev protsessLithuanian\ \ tolydus laiko atžvilgiu procesasSlovenian\ \ -Polish\ \ proces ciągłyRussian\ \ непрерывный во времени процессUkrainian\ \ -Serbian\ \ -Icelandic\ \ tímabundið samfellt ferliEuskara\ \ -Farsi\ \ f ray nde mov gh t n peyv stePersian-Farsi\ \ -Arabic\ \ عملية متصلة بالزمنAfrikaans\ \ tydkontinue prosesChinese\ \ 时 间 连 续 过 程Korean\ \ 임시 연속 과정 -
6 преходящий
носи́ть истори́чески преходя́щий хара́ктер — tarihsel olarak geçici bir nitelik taşımak
См. также в других словарях:
geçici işçi — is. Kısa süre için kadrosuz olarak çalıştırılan işçi … Çağatay Osmanlı Sözlük
vekaleten atama — geçici olarak görevlendirmek … Hukuk Sözlüğü
emanet — is., Ar. emānet 1) Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. S. Birsel 2) Bir kimse ile birine gönderilen şey… … Çağatay Osmanlı Sözlük
moda — is., İt. moda 1) Değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik 2) Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük Moda sandığımız birçok şeylerin hayatın kendi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şirketler birliği — is., ekon. 1) Uluslararası kuruluşların ve bazı hükûmetlerin iktisadi ve mali yardımları yürütmek üzere oluşturdukları geçici yardım kurulu, konsorsiyum 2) Köprü, yol, baraj vb. büyük projelerin gerçekleştirilebilmesi için birden fazla şirketin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatma — is. 1) Çatmak işi 2) Provada geçici olarak bir giysiye iliştirilmiş olan parça 3) Duvarları ağaç gövdesinden birbirine takılarak ve çivisiz olarak yapılan yayla evi, Yörük çadırı 4) Bir çeşit döşemelik kumaş Sonra o çatma örtülü minderin üstüne… … Çağatay Osmanlı Sözlük
muvakkaten — zf., esk., Ar. muvaḳḳaten Az bir zaman süresince, geçici olarak, eğreti olarak Muvakkaten onu nöbetçi asistanın odasına yatırmışlar. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasak savmak — 1) bir nesne, bir gereksinimi geçici olarak karşılamak, şimdilik işe yaramak Bu boyun bağı eskimiş ama bugünlük yasak savar. 2) bir işi hatır için, gönülsüz olarak üstünkörü yapmak Bunu da yasak savar gibi değil, yararlı olmak kaygısı ile yani… … Çağatay Osmanlı Sözlük
asal gazlar — is., ç., kim. Atomlarının dış elektron halkaları tamamıyla veya geçici olarak elektrona doymuş olan helyum, neon, argon, kripton, ksenon gazları, soy gazlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşevi — is. 1) Lokanta 2) Yoksullara parasız yemek yedirilen veya dağıtılan yer, aşhane 3) Düğün, nişan vb. toplantılarda, verilecek yemekleri hazırlamak için geçici olarak mutfak gibi kullanılan yer 4) esk. Tekkelerde yemek pişirilen yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrışma — is. 1) Ayrışmak işi 2) kim. Moleküllerin, türlü etkenlerle geçici olarak daha yalın atom ve moleküllere bölünmesi, inhilal … Çağatay Osmanlı Sözlük